Hindistan ve Pakistan, bağımsızlıklarını kazandıktan sonra birçok alanda rekabet etmeye başlamışlardır. Bu rekabet, özellikle askeri güçlerinin karşılaştırılmasıyla ön plana çıkmaktadır. Her iki ülkenin de kendi askeri stratejileri, bütçeleri ve silah envanterleri bulunmaktadır. Hindistan, dünya genelinde en büyük ikinci ordusuna sahipken; Pakistan, askeri yönetimi ve stratejisiyle dikkat çekmektedir. Bu makalede, Hindistan ve Pakistan ordularının kıyaslamasını yaparak, her iki ülkenin askeri yapısını ve bölgedeki etkilerini analiz edeceğiz.
Hindistan ordusu, yaklaşık 1.4 milyon aktif asker ve 2.5 milyon yedek askerle dünyanın en büyük orduları arasında yer almaktadır. Hindistan, uluslararası alanda etkili bir güç olabilmek için sürekli olarak askeri çatısını geliştirmeye yönelik yatırımlar yapmaktadır. Savunma bütçesi yaklaşık 70 milyar doları bulmakta ve bu bütçeyle modernizasyon projeleri sürdürülmektedir. Hindistan, özellikle yerli üretim olan Askari Teçhizat ve Silah Sistemleri'ne odaklanarak, bağımsız savunma sanayisini geliştirmenin peşindedir. Son yıllarda, Sukhoi Su-30MKI ve Rafale savaş uçakları gibi modern hava araçlarıyla donanmasını güçlendirmiştir.
Hindistan ordusunun bir diğer önemli unsuru da, stratejik nükleer kapasitesidir. Hindistan çeşitli nükleer başlık ve yüklü roket sistemleri ile uluslararası savunma dengesinde önemli bir aktör haline gelmiştir. Bunun yanı sıra, Hindistan, deniz gücünü de artırmakta ve kendi denizaltı filosunu güçlendirerek, Hint Okyanusu’ndaki hakimiyetini pekiştirmeye çalışmaktadır. Genel olarak Hindistan ordusu, karmaşık savaş senaryolarına hazırlıklı olup, teknolojik olarak da dünyadaki en gelişmiş ordulardan biri konumundadır.
Pakistan ordusu, yaklaşık 650 bin aktif asker ve 500 bin yedek asker ile Hindistan'a göre daha küçük bir yapıya sahip olsa da, oldukça deneyimli ve organize bir ordu olarak dikkat çekmektedir. Ülkenin askeri bütçesi yaklaşık 13 milyar dolar olup, Pakistan genellikle jeopolitik konumunu ve Güney Asya'daki stratejik tehditlere karşı hazırlığını artırmak için bu bütçeyi kullanmaktadır. Pakistan ordusu, özellikle ABD ve Çin'den tedarik edilen askeri teçhizatıyla bilinmektedir. F-16 savaş uçakları ve C-130 nakliye uçakları, Pakistan'ın hava gücünü destekleyen önemli unsurlardır.
Pakistan, Hindistan ile olan gerilimleri nedeniyle savunma stratejisini nükleer strateji üzerine kurmuştur. Ülke, kısa menzilli nükleer silah sistemleri geliştirerek, Hindistan'la olası bir çatışmada caydırıcılık oluşturmanın peşindedir. Bunun yanı sıra, Pakistan'ın muhalefet ve iç güvenlik sorunlarıyla mücadele için ayrıca zorunlu bir Güvenlik Gücü, Anti-Terör Timleri ve İstihbarat Organizasyonu bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Hindistan ve Pakistan ordularının karşılaştırılması, her iki ülkenin savunma stratejilerini ve uluslararası dengelerini anlamak açısından büyük bir öneme sahiptir. Hindistan, geniş asker sayısı ve modern silah sistemleri ile dikkati çekerken; Pakistan, stratejik silah kapasitesi ve askerî tecrübesi ile karşı koyabilmektedir. Bu durum, her iki ülkenin de askeri politikalarını ve stratejilerini sürekli olarak gözden geçirmesine neden olmaktadır. Gelecek yılarda, bu iki komşu ülke, bölgesel güvenlik ve barış adına kritik bir denklemin içinde yer alacak gibi görünmektedir.