İstanbul, 27 Ekim 2023 tarihinde beklenmedik bir orman yangını ile sarsıldı. Şehrin kalabalık yaşamına yaklaşan bu doğal felaket, başta çevredeki yerleşim alanları olmak üzere birçok kişiyi etkiledi. Yangın, özellikle sonbahar aylarında kuruyan bitki örtüsü ve artan rüzgarla birlikte hızla yayıldı. Yangının çıkışıyla birlikte, anında harekete geçmek durumunda kalan yetkililer, çevredeki vatandaşların tahliyesi için seferber oldu. Yangınla mücadele eden ekiplerin çalışmalarına yakından göz atacak olursak, hem olayın ciddiyeti hem de yetkililerin hızlı müdahalesi dikkat çekiyor.
Yangının çıkış nedeni henüz belirlenememiş olsa da, yerel yetkililer akşam saatlerinde kıvılcım ya da ormanlık alandaki insan etkileşimlerinin neden olabileceğini belirtiyor. Yangının ilk alevleri, İstanbul'un Avrupa Yakası'ndaki ormanlık alanlardan biri olan Belgrad Ormanı'nda belirlendi. Durum kısa sürede kontrolden çıkarken, rüzgarın etkisiyle alevlerin yön değiştirmesi, itfaiye ekiplerini zor durumda bıraktı. İlk belirlemelere göre, alevlerin etrafındaki birçok alan yanarken, kısa süre içinde yerleşim alanlarına oldukça yakın bölgelere sıçraması tahliye kararının hızlıca alınmasına neden oldu.
Yangının yayıldığı bölgede, özelikle orman kenarındaki kırsal yerleşimlerde yaşayan sakinler, aniden uyarılarla tahliye edilmek zorunda kaldı. Olayla ilgili olarak sosyal medya üzerinden yapılan uyarılar, büyük bir hızla yayılarak durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Mahalle muhtarları ve yerel yöneticiler de, olası yangın durumuna karşı hazırlıklarını artırarak, vatandaşları güvenli alanlara yönlendirme çalışmalarına hız vermek zorunda kaldılar. Tahliye işlemlerinin ardından, sağlık ekipleri de bölgede oluşabilecek yaralanmalara karşı hazır bekletildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ve Orman Genel Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, yangına müdahale etmek için hızlıca bölgeye intikal etti. Uzun saatler boyunca süren müdahale çalışmaları, zorlu hava koşullarına ve alevlerin yüksekliğine rağmen devam etti. Çok sayıda itfaiye aracı ve personeli, yangın bölgesinde yoğun bir şekilde çalışarak, alevlerin daha fazla yayılmasını önlemek için seferber oldu. Yangın söndürme helikopterlerinin de devreye girmesiyle, havadan su atışları başladı. Ancak, alevlerin büyüklüğü ve rüzgarın etkisi, ekiplerin işini zorlaştırdı.
Yerel halkın destekleri de yangınla mücadelede önemli bir rol üstlendi. Bazı vatandaşlar, kendi imkanlarıyla söndürme çalışmalarına katılıp, itfaiye ekiplerine su taşıyarak yardım ettiler. Yangın nedeniyle evlerini terk eden aileler, komşularından veya sosyal yardım kuruluşlarından temin edilen geçici barınma alanlarına yerleştirildi. Ancak, bu süreçte birçok kişi, yangının yayılma alanında bulunan eşyalarını ve hatıralarını geride bırakmak zorunda kaldı. Yangının etkilediği bölgedeki sosyal dayanışma, felaket anında insanları bir araya getirdi.
Belirtilen tahliye ve yangın söndürme çalışmalarının devam ettiği süreç içerisinde, İstanbul Valiliği ve diğer ilgili kurumlar, olayla ilgili kamuoyunu bilgilendirmeye özen gösterdi. Yaptıkları basın açıklamalarında, önceliğin hem can güvenliği hem de çevre sağlığı olduğunu vurgulayarak, halkı paniğe kapılmamaları konusunda uyardılar. Yangının kontrol altına alındığı duyurulsada, vatandaşlardan gelen yardım talepleri ve zarar tespit çalışmaları kısa sürede başlamış oldu.
Sonuç olarak, İstanbul'da yaşanan bu orman yangını, hem kentin doğası hem de çevre halkı açısından önemli bir tehdit oluşturdu. Yangınla mücadele sürecinde gösterilen özveri ve dayanışma, bir araya gelinip yaşanan bu zor günlerin üstesinden gelinmeye çalışıldığını ortaya koydu. İlgili kurumların bir an önce hasar tespit çalışmaları ve iyileştirme süreçlerine başlaması, hem doğal güzelliklerin korunması hem de etkilenen ailelerin acil ihtiyaçlarının karşılanması açısından kritik bir önem taşıyor. İstanbul’un bu tür doğal felaketlere hazırlıklı olması ve gerekli tedbirlerin alınması gerekliliği bir kez daha gözler önüne serildi.