İstanbul, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile tanınan bir metropol olmanın yanı sıra, son günlerde doğa ile iç içe yaşayan vahşi hayvanlar konusunda da gündem yaratmakta. Özellikle boyları 2,5 metreyi bulan yılanların belirli bölgelerde ortaya çıkması, hem vatandaşlar hem de yerel yönetimler için endişe kaynağı oldu. Bu durum, İstanbul'un üç ilçesinde artan yılan varlığına ilişkin ciddi uyarılar yapılmasına sebep oldu. Yılanların insanlara zarar verme potansiyeli göz önünde bulundurulduğunda, halkın bu konuda bilinçlenmesi oldukça önem taşıyor.
Yılanların sıkça görüldüğü ilçeler arasında, Sancaktepe, Ümraniye ve Kuzguncuk öne çıkıyor. Bu ilçelerde son dönemlerde yapılan imar çalışmaları, yapılaşma ve yeşil alanların azalması, boş alanlarda yılanların yaşam alanlarını daraltmakta. Doğal yaşam alanları tehdit altında kalan yılanlar, besin kaynaklarını bulmak için insan yerleşim alanlarına yöneliyor. Özellikle sonbahar aylarına girdikten sonra, yaşanan hava değişiklikleri nedeniyle yılanların daha sık görüldüğü belirtiliyor. Özellikle yüksek sıcaklıklar yılanların aktivite seviyesini artırıyor, bu nedenle vatandaşların dikkatli olması gerekiyor.
Yılanlarla karşılaşılması durumunda, paniklemeden hareket etmek büyük önem taşımaktadır. Saldırgan yılanlar olarak bilinen türler genelde hemen hemen her türde bulunabilir. Yılanı öldürmek yerine, sakin kalmak ve yılandan uzaklaşmak en doğru hareket olacaktır. Yılanların doğal ortamda korunması gerektiği, ekosistem dengesinin sağlanması açısından kritik bir nokta. Eğer bir yılanla karşılaşılırsa, hemen yerel sürek avcıları veya doğa koruma derneklerine haber verilmesi önerilmektedir. Uzmanlar, yılanların insanlara karşı saldırgan davranmadığını ancak tehdit altında hissettiklerinde saldırabileceğini belirtiyor. Dolayısıyla, yılan görüldüğünde buna karşı saygılı bir mesafe bırakmak en akıllıca yöntemlerden biridir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumların, yılan vari tehlikelerine karşı bölgedeki vatandaşları bilgilendirmeye yönelik çalışmalar yapılması önem arz ediyor. Ayrıca, yılanların daha sık göründüğü alanların kontrol edilerek, yılanların yaşam alanlarında uygun düzenlemelere gidilmesi gerekmektedir. Yaşanan bu durum, İstanbul'un büyüyen ve genişleyen doğasındaki vahşi yaşamın da bir parçası. Vahşi yaşam olarak kabul edilen hayvanların da insanlar gibi yaşam alanlarına ihtiyaç duyduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
İstanbul’un doğasında eşsiz bir denge bulunduğu ve bu dengenin korunmasının önemine değinen yetkililer, insanların bu konuda duyarlı olmalarını ve doğa ile barış içinde yaşamanın yollarını aramaları gerektiğini vurgulamaktadır. Gerekli aydınlatma kampanyalarını ve bilgilendirme faaliyetlerini destekleyerek, hem insan hem de yılanların yararı için önemli ve gerekli adımlar atılması sağlanmalıdır.
Sonuç olarak, İstanbul'un büyüyen yılan popülasyonu karşısında dikkatli ve bilinçli olmak, hem insan sağlığını korumak hem de bu canlıların varlıklarını sürdürebilmeleri için hayati öneme sahip. Yılanların tehlikesinin ciddiyetinin anlaşılması ve gerekli önlemlerin alınması için uzman görüşlerine başvurulması ve doğa ile uyum içinde yaşama bilincinin artırılması gerekiyor. Bu bilinçle hareket edildiğinde, hem İstanbul'un doğası korunacak, hem de insan sağlığı tehdit altına alınmamış olacaktır.